GOOGLE+

Home » » ARDAHAN

ARDAHAN

Rate it :



ARDAHAN:


Ardahan’ın Tarihi


Tarih Öncesi Dönem
Ardahan İlinin tarihine ait en eski yazılı belge Çıldır Gölü’nün güneybatısındaki Taşköprü Köyü Kayalığına Urartu Kralı II. Serdur’un (M.Ö. 753-735) kazdırdığı fetih kitabesidir. Yörede ilk Türk yerleşimi M.Ö. 720 yılında Kıpçaklar’ın ataları olan Kimmerler’in bölgeye gelmesiyle başlamıştır. M.S. 628 yılında Hazar Türkleri’nin bir kolu ve Ardahan adının kaynağı olan Arda Türkleri yöreyi ele geçirmişlerdir. 1069 yılında Alparslan tarafından fethedilerek Selçuklu egemenliğine giren Ardahan 1551’de Osmanlı İmparatorluğu topraklarına dahil olmuştur. Kura Nehri yukarı havzasında yer alan Ardahan, Göle, Hanak ve Çıldır bölgesi 93 Harbi olarak bilinen 1877 Türk-Rus Savaşı’na kadar Osmanlılar’ın “ARDAHAN SANCAĞI ”nı oluşturuyordu. O zamanki “Sancak” (Liva) deyimi, şimdiki “İl“ (Vilayet) karşılığında kullanılıyordu.
Ardahan Kalesi
Ardahan Kalesi
Osmanlı Dönemi
1828-1855 yıllarında Rus işgaline maruz kalan Ardahan, 1878 Berlin Antlaşmasıyla savaş tazminatı yerine Kars ve Batum’la “Elviye-i Selâse” ( üç il) Ruslar’a bırakılmıştır. Bu süre zarfında esaret altında yaşamak zorunda kalan Ardahan’da yer yer ayaklanmalar olmuş ise de bu ayaklanmalar kanlı bir şekilde bastırılmıştır. 1918 yılında imzalanan Brest-Litovsk Anlaşması ile Osmanlılar’a iade edilmiştir. Böylece Ardahan 40 yıllık Rus hakimiyeti son bulmuştur. Resmen “Elviye-i Selâse” denilen üç sancağın, 1918 Nisanındaki ilk kurtuluştan doğan sevinci altı aydan fazla sürmemiş; 30 Ekim 1918 tarihinde imzalanan Mondros Ateşkes Anlaşmasıyla ordumuzun çekilmesi sonucu Ermeni ve Gürcülerin işgaline uğramıştır. Bunun üzerine Ardahan, 5 Kasım 1918’de ilk Müdafaa-i Hukuk teşkilatımız olarak Kars’ta kurulan Milli Şura adlı geçici hükümete katılmış; altı ay süresince doğuda Ermenilerle, kuzeyde Gürcüler’le mücadele edilmiştir. Milli Şura Hükümetince Mondros Mütarekesi şartları reddedilmiş, I. Ardahan Kongresi (3-5 Ocak 1919) ve II. Ardahan kongresi (7-9 Ocak 1919) ile kurtuluşa giden yol açılmıştır. Ardahan, Kazım Karabekir Paşa ve Halit Paşa komutasındaki ordumuz tarafından 23 Şubat 1921’de düşman işgalinden kurtarılmıştır.
Cumhuriyet Dönemi
7 Temmuz 1921 tarihinde mutasarrıflık yapılan Ardahan 1926 yılında 877 sayılı kanunla ilçe yapılarak Kars iline bağlanmıştır. Halkın talebi ve SSCB’nin dağılmasıyla bölgede meydana gelen gelişmeler göz önüne alınarak 27.05.1992 tarih ve 3806 sayılı kanunla yeniden İl statüsüne kavuşmuştur.

Ardahan’ın Tarihi Yerleri

Ardahan Kalesi

Şehir merkezinde ve Kura Nehrinin sol kıyısında yer alır. Ardahan Kalesi Selçuklular tarafından yapılmış ve Osmanlı döneminde de kullanılmış olan bir kale özelliği barındırır. Ardahan Kalesi, Rumeli Hisarı’nın yapımı itibariyle bir örneği gibidir.

Şeytan Kalesi

Urartu dönemine ait olduğu sanılan Şeytan Kalesi Çıldır ilçe merkezinin 1 km. doğusunda yer alan sarp arazi ve hakim bir tepeye kurulu önemli bir turizm merkezidir.

Şeytan Kalesi

Taşköprü Kitabeleri

Çıldır ilçe merkezinin yaklaşık 30 km. güneyindeki Taşköprü köyünde köyün kuzeyini sınırlayan kayalıkta, büyük bir kaya üzerinde yer alan bir kitabedir. Bölgedeki en eski kitabe olduğunu sanılan bu kalıntının Urartu Krallarından II. Sarduri’ye ait olduğu ifade edilmektedir.

Akçakale Ada Şehri Kalıntıları

Çıldır Gölü’nün içerisinde yer alan Akçakale Adası, doğal güzelliklerinin yanı sıra, birinci derecede arkeolojik sit alanıdır. Çıldır ilçe merkezinin yaklaşık 27 km. güneydoğusunda yer alan Akçakale köyünün hemen batısında bulunan bir ada şehrine ait kalıntılardır.

Savaşır (Cancak) Kalesi



Posof ilçesine bağlı Savaşır (Cancak) köyünün güneydoğusunda, üç yanı vadi ile çevrili sivri bir tepe üzerinde konumlandırılmıştır.

Kinzi Kalesi

Ardahan’ın yaklaşık 30 km. batısında Bağdeşe (Kinzodamal) köyünün kuzeyinde, Bülbülan Yaylası’nın güneydoğusunda yer alan bir kaledir.

Kalecik Kalesi


Göle ilçesine bağlı Kalecik köyünün yaklaşık 450-500m. güneyinde, köyden gelen derenin oluşturduğu vadi eli Kura Vadisi’nin kesiştiği noktada sarp bir alana kurulmuştur

Altaş (Ur) Kalesi
https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjIRpNXGtgvAR0z44lPhP6W9eL2WJ-m2InkPAZcQA5VfDjVL5zpxZC0Oeu3JAWACa1gIiA1P1lcPmmIT2JcOg1aSUG6Rr3WdOPCGkBhyxbwcxDiQ-siZxShYG-pEyyRIpuKINhmfOgK71Q/s1600/Ardahan-Alta%C5%9F+(Ur)+kalesi+(2).JPG

Ardahan- Hanak karayolunun 18. km’sindeki Altaş (Ur) köyünün doğusunda yer alan sivri bir tepe üzerine kurulmuştur. Tarihi kaynaklarda sadece adı ve yeri belirtilen kalenin, ilk yapım tarihi kesin değildir. Ancak 7.- 8. yüzyıldan beri bu kalenin mevcut olduğu anlaşılmaktadır.

Kırnav Kale


Hanak ilçesinin 5 km. güneyindeki Çayağzı köyünün yaklaşık 400 m. batısında Ardahan– Hanak karayolu üzerinde Hanak Çayı kenarında yer alır. Bu kalenin de kesin inşa tarihi bilinmemektedir. Ancak bugünkü kalıntıların, Ardahan Kalesi’ne ait kalıntılarla aynı duvar tekniğine sahip olması dikkat çekicidir.

Hamşioğlu Rasim Bey Konağı


Ardahan İl Merkezinde yer alan tek katlı ve dikdörtgen planlı bina bölgemizde yoğun olarak yapılan batlık mimarisi olarak tabir ettiğimiz bir tarzda yapılan Konak Kuzey- Güney istikametinde dış cephesi düzgün kesme bazalt taşından yalancı sütunlarla süslemeli olarak yapılmış, diğer cepheler yığna olarak inşa edilmiştir. Bina batlık mimari tarzının tipik örneklerinde olduğu gibi iç mekanında iç içe açılan odalar ve salonlardan oluşmaktadır. Bu tip binaların ısıtma sistemi peç olarak tabir edilen sistemdir. Binanın giriş cephesinde bulunan kapı üzerine sonradan eklenen bir Osmanlıca Kitabe bulunmaktadır. Bu Kitabe 1911 tarihlidir. Sonradan konulan bu kitabe Ardahan’da 3-5 7-9 Ocak 1919 tarihinde Ardahan Milli Şurasının 1.ve 2. Kongrelerinin burada yapılaması sebebiyle binanın bu tarihten önce Resmi karargah binası olarak kullanıldığını göstermektedir.
Bina Ardahan İlinde yapılanı Milli Şuralarda Kongre binası olarak kullanıldığından ayrıca Milli Tarihimizde Önemli bir yere sahiptir. Konak, Cumhuriyetin ilk yıllarında da Resmi Hükümet Binası olarak bir süre kullanılmıştır.

Ardahan Merkez Mevlit Efendi Camii



Ardahan şehir merkezinde Halil Efendi Mahallesinde, kalenin yaklaşık 150-200 m. doğusunda yer almaktadır. Giriş kapısında bulunan kitabeye göre, yapımı 1701 tarihinde inşa edildiği anlaşılmaktadır. Ancak bu caminin yakın tarihlerde beden duvarlarının yarıdan yukarısı ve üst örtüsü yenilenmiştir.

Posof Merkez Camii
http://www.gezilebilecekyerler.com/wp-content/uploads/Posof-Merkez-Cami.jpg

Posof merkez camisinin minberinde kitabeye göre 1868 tarihinde inşa edildiği anlaşılmaktadır. Cami, boyuna dikdörtgen planlı olup, kesme taşlardan yapılmıştır. İç yapısı Osmanlı mimarisini yansıtmaktadır. Ayrıca caminin doğusunda yer alan dikdörtgen hazire alanında bulunan bir lahitte yazan 1771 tarihi caminin tarihinin minberindeki tarihinden daha eskiye dayandığını düşündürmektedir.
Derviş Bey Camii
http://www.gezilebilecekyerler.com/wp-content/uploads/Dervi%C5%9F-Bey-Cami.jpg
Ardahan da Tugay Komutanlığının yanında ki parselde inşaa edilmiş bulunmaktadır. Cümle kapısı üzerinde,iki tarafta yatay dikdörtgen panolar halinde yer alan yazılarda h.1285/m.1869 tarihi okunur.Yapıya adını vermiş olan Derviş Bey’in kimliği hakkında biyografik bilgi mevcut değildir.Caminin sağ ve sol tarafındaki panolarda “İslamdan daha yüksek bir şeref yoktur”ibaresi ve altında 1285 tarihi verilmiştir.
Camii esas plan itibariyle dikdörtgen konumlu plan şemasına sahiptir.Girişin önünde yer alan mahfel,taşıyıcı ve kirişleme sistemiyle,ana hacmi iki bölüm halinde ifadelendirmiş, böylece içten ahşap kubbe dıştan,dıştan oturtma çatı ile örtülmüştür.Duvar kalınlığı 0.80m.olan yapının Minareside camii gibi muntazaman kesme taştan imal edilmiştir.

Share this article :

Yorum Gönder

 
TOP
©. TÜRKİYE -
-